-
1 deposition
görevden alma -
2 deposal
görevden alma, azletme -
3 deposition
görevden alma, azil; tortu, çöküntü; yeminli taniklik, yazili ifade; emanet etme, depozito verme -
4 deposition
n. görevden alma; ifade; tahttan indirme; tortu; yeminli ifade verme, tanıklık etme; emanet etme; depozito verme* * *görevden alma -
5 recall
geri çagirmak; animsamak, hatirlamak; geri almak, iptal etmek; görevden almak, azletmek; geri çagirma; geri gelme isareti ya da emri; animsama, hatirlama; görevden alma, azil -
6 смещение
-
7 dismissal
n. işten çıkarma, görevden alma; af, reddetme, azat* * *1. kovma 2. kovulma* * *noun izin, işten at(ıl)ma; reddetme -
8 deposal
n. görevden alma, azletme -
9 mittimus
n. hapis cezası ilamı, görevden alma, memuriyetten çıkarma -
10 deposal
n. görevden alma, azletme -
11 mittimus
n. hapis cezası ilamı, görevden alma, memuriyetten çıkarma -
12 azil
arapça عزل görevden alma. -
13 azl
arapça عزل görevden alma. -
14 إبعاد
-
15 إفراد
إِفْراد1. azilAnlamı: görevden alma2. tahsisAnlamı: bir şeyi ayırma3. tespitAnlamı: belirleme4. defAnlamı: savma -
16 إقصاء
-
17 ترحيل
-
18 تغريب
-
19 دحر
Iدَحَرَ1. kazanmakAnlamı: yenmek, galip gelmek2. sınır dışı etmekAnlamı: başka ülkeye göndermek3. başarmakIIدَحْر1. azilAnlamı: görevden alma2. defAnlamı: savma -
20 طرد
Iطَرَدَ1. siktir etmekAnlamı: kovmak, başından defetmek2. kovmakAnlamı: bir yerden sürüp çıkarmak, kovalamak, uzaklaştırmak3. kovalamakAnlamı: kovmak4. uzaklaştırmakAnlamı: uzağa götürmek veya çıkarmak5. savmak6. sepetlemekIIطَرْد1. azilAnlamı: görevden alma2. azletmekAnlamı: bir görevliyi, işinden ayırıp açıkta bırakmak3. sepetlemek4. defAnlamı: savma
- 1
- 2
См. также в других словарях:
azil — is., zli, Ar. ˁazl Görevden alma Birleşik Sözler azledilmek azletmek azlolunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
azil — (A.) [ لﺰﻋ ] görevden alma … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
azl — (A.) [ لﺰﻋ ] görevden alma … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
almak — i, ır 1) Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) i, den Bir şeyi veya kimseyi bulunduğu yerden ayırmak Çocuğu okuldan aldı. 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük